Sevgili Anne ve Babalar,
Bu bölümdeki öneriler, çocuğunuzun günlük yaşam kalitesini yükseltmeye ve çocuğunuzun sizinle ve çevresiyle olan ilişkisini düzenlemeye yöneliktir. Burada yer alan önerilerin tamamı, birebir sizin çocuğunuza uygun olmayabilir. Ancak hepsi sizin tutum ve davranışlarınızı düzenlemeye yardımcı olması amacıyla kılavuz niteliğinde hazırlanmış genel önerilerdir.
Okumaya devam et...- Çocuğunuzu temel fiziksel ihtiyaçları (beslenme, uyku, giyinme, güvende olma vs.) karşılandıktan sonra; öğrenme ve gelişmesi daha hızlı olacak; verilenleri daha iyi alıp, öğrendiklerini kullanma ve becerilere dönüştürebilmesi daha kolay olacaktır.
- Günlük uyku ihtiyacı bebeklerde 16- 20 saat, çocuklarda 8-10 saat, yetişkinlerde 8 saattir. Çocuğunuzun verimli, huzurlu ve mutlu olabilmesi için, günlük uyku ihtiyacının tam olarak karşılanması gerekir.
- Mümkünse çocuğunuzun kendine ait bir odası olmasını, bu karşılanamıyorsa, tek başına yatabileceği bir yatağı olmasını sağlayın.
- Çocuğunuz yetişkinle veya bir başkasıyla yatmaya, uyumaya alıştırılmamalıdır. Bu, çocuğunuzun özgüveni, bağımsızlığı, sağlıklı sosyal ve duygusal gelişimi için zorunludur.
- Çocuğunuzun uyku saatlerinin düzenli olmasına özen gösterin.
- Çocuğunuzun tek başına yatma veya uykuya geçmede sorunları varsa, uykuya geçişini kolaylaştıracak, ihtiyaç duyduğu yeterli ilgi ve zamanı ayırın ve onu rahatlatmaya çalışın. Asla tehdit edip, korkutmayın.
- Her ailenin kendine özgü bir yaşama biçimi ve beslenme alışkanlığı vardır. 1 yaşına gelmiş her çocuk, çok belirgin ve organik başka bir problemi yoksa, ailede tüketilen tüm besinlerden yiyebilmelidir. Sizin yiyebildiğiniz her türlü yiyeceği yemesini sağlamaya çalışın, farklı lezzet ve tatları olan yiyeceklerle tanıştırıp, alışkanlık haline gelmesini sağlayın. Dengeli ve düzenli beslenme, büyüme ve gelişmesini hızlandıracaktır.
- Yemek saatinde birlikte yemek yemeye özen gösterin. Masada kendi kendine yiyebilmesine fırsat tanıyın. Ve bu davranışı kazanma sürecinde ortalığı kirletmesine, dökmesine karşı hoşgörülü olun. Kaşık ve çatalı kullanabilen çocuğunuza asla kendiniz yemek yedirmeyin.
- Çocuğunuzun tabağına yiyebileceği kadar yemek koyun.
- Masadan hep birlikte kalkmaya özen gösterin.
- Çocuğunuz yemeği bitiremediği veya yemek istemediği zaman zorlamayın.
- Yemek esnasında stresli ve olumsuz konulardan söz etmemeye özen gösterin.
- Yemekten önce ve sonra temizlik alışkanlığını kazanmasında ona örnek olun.
- Eğer çocuğunuz tuvalet alışkanlığını kazanmış; ancak düğme ilikleme, fermuar çekme, giyinme vb. becerilerde zorlanıyorsa, çocuğunuza rahatlıkla giyip çıkarabileceği kıyafetler seçmeye özen gösterin.
- Siz çocuğunuzla mükemmel ve yeteri derecede iyi ilişkiler içinde olsanız bile onun başka çocuklarla ve akranlarıyla ilişki kurmaya ihtiyacı vardır. Kardeşi veya başka çocuklarla olan ilişkilerinde bir problem olduğunda taraf olmayın, sorunu kendi aralarında çözebilmelerine fırsat tanıyın, müdahaleci olmadan, yönlendirici ve yol gösterici davranmaya çalışın.
- Çocuğunuzla onun boy hizasına eğilerek, onunla göz kontağı kurarak konuşmaya çalışın.
- Çocuğunuzu yalnız gücü, yetenekleri ve yapabildikleriyle değerlendirin. Kardeşi veya başka çocuklarla hiçbir şekilde karşılaştırıp, kıyaslamayın. Yapabildiklerini takdir etmeniz ona cesaret ve güven verecektir.
- Çocuklar deneme ve yanılma yolu ile yaşayarak öğrenirler. Onların merak ve ilgilerini öğrenmelerini sağlayacak biçimde paylaşın. Başka bir işle meşgul olsanız bile sorularına onu dikkate aldığınızı, değer verip önemsediğinizi gösterecek biçimde cevap verin.
- Çocuğunuz istenmeyen davranışında ısrar ediyorsa, suçlayıcı, cezalandırıcı ve yargılayıcı bir tutum yerine, çocuğun yaptığı istenmeyen davranışlarını da kendi kendini kontrol edebilmeyi öğrenecektir. Bunun için zamana, fırsata ve desteğe ihtiyacı vardır. Hiçbir zaman fiziksel ceza verilmemelidir. Ceza vermek zorunda kaldığınız durumlarda (sevdiği bir şeyden mahrum etme gibi) cezayı hemen geciktirmeden –neden ceza aldığını da açıklayarak- davranışa uygun nitelikte bir ceza olmasına özen gösterin. Bu davranış için birden fazla ceza vermeyin. Ceza bittikten sonra eski olumlu tavrınızı takının. Verilen ceza istenmeyen davranışın telafisi yönünde olmalıdır. Örneğin, duvarı boyayan bir çocuğun, kendisinin silmesini sağlamak gibi…
- Çocuğa yönelik her türlü tutum ve davranış, anne baba arasında veya geçen zaman içinde sürekli ve tutarlı olmalıdır. Örneğin, annenin reddettiği davranışı, babanın izin verip, kabul etmemesi gerekir. Veya aynı koşullarda, aynı davranışa bir gün olumlu, bir gün olumsuz tepki verilmemelidir.
- 20. Yetişkin için “işi” , “mesleği” ne ise, çocuk içinde oyunun buna benzer bir değeri, anlamlı ve önemi vardır. Yani oyun, çocuğun işidir. Çocuklar pek çok şeyi oyun yoluyla, sınar ve öğrenirler. Çocuğunuza oyunlar oynayabileceği, enerjilerini harcayabilecekleri ortamlar yaratın. Bu ortamlarda akranı olan başka çocuklarla arkadaşlık ilişkileri geliştirmesine yardımcı olun. Mümkünse çocuğunuzun oyunlarında ona eşlik edin. ( Çocukların oyunlarındaki kurallarına uymak ve oyunlarını bozmamak koşuluyla…) Çocuğunuzun oyunlarında roller alın. Bu size de moral verecek, iyi gelecektir. Kendinizi, kendi içinizde saklı kalmış çocuk yanınızla, yani içinizdeki çocukla tanıştırın.
- Çocuklarınızın fikirlerini saygı ile dinleyin. Hayallerini küçümsemeyin ve paylaşmaya çalışın. Çocuğunuzla olan bütün ilişkilerinizde, sizin de çocuğunuzdan öğrenebilecekleriniz olduğunu unutmayın. Öğrenmeye ve değişime açık olun. Çocuklarınızın, sizlerin öğrenmenize, değişip gelişmenize sebep yada yardımcı olduklarını göreceksiniz.
- Çocuğunuza duyduğunuz sevgiyi, şefkati içinizde tutarak, gizlemeyin. Hiç sebep yokken de çocuğunuzu sevin. Kucaklayın, öpün, yaptığı herhangi bir iyi davranışı takdir edin. Çocuğunuzu bir çiçek gibi koklayın, onun kokusunu tanıyın.
- Unutmayın; çocuğunuza öğreteceğiniz her bilgi, öncelikle anlamı onun tarafından da algılanabilir ( en azından fark edilebilir) bir ihtiyaç olmalıdır. Kazandıracağınız davranış ve beceriler çocuğunuzun ihtiyaçlarına karşılık gelebilmeli ve bunları günlük yaşantılarında kullanabilir olmalıdır. Çocuğunuzun ihtiyacı olmayan, yaşantısında kullanamayacağı davranış ve becerileri kazandırmaya çalışmak, birçok başka sorunun doğmasına ve ilişkinizin bozulmasına yol açabilir.
- Eğer çocuğunuz herhangi bir şekilde veya engeline bağlı olarak ilaç kullanıyorsa, hekiminizin önerilerine kesinlikle uyunuz. Hekiminize danışmadan ilaç kullanımının kesilmesi, dozunun arttırılması ya da azaltılması vb. değişiklikleri kesinlikle yapmayınız. Gözlemlediğiniz olumsuz durumları ve çevreden aldığınız güvenli olmayan bilgileri, hekiminize danışmadan karar verip uygulamayınız. İlaç kullanımı ile ilgili sizi rahatsız eden durumu mutlaka hekiminizle görüşün. Sık sık doktor değiştirmeyin. İlaç kullanımı ile ilgili her türlü değişikliği çocuğunuzun eğitimcilerine ve kurumunuza bildirin.
- Çocuğunuzun yaşamını etkileyen her türlü değişikliği ( ölüm, boşanma, kaza, hastalık, yeni kardeş vb.) mutlaka kuruma ve eğitimcisine bildiriniz.
- Çocuğunuzun her hangi bir problemi için inançlarınız doğrultusunda çözüm yollarını aramanız son derece saygın ve doğaldır. Ancak bu girişimlerinizi öncelikle hekiminize ve çocuğunuzun eğitimcisine ve kurumuna danışmak daha doğru ve yararlı olacaktır.