Entegrasyon, hem engelli çocuk ve aileleriyle birlikte normal çocuk ve ailelerinin, hem de eğitimcilerin, öğretmenlerin, okul yönetiminin, diğer okul çalışanların, yani eğitim ortamı ve sürecindeki tüm bileşenlerin ilişki, etkileşim öğelerinin tamamının etkin ve ortak katılımını gerektirdiği için, kültürümüzdeki imece ruhuyla oldukça benzeşmektedir. Entegrasyonun Türkçe’deki karşılığı olarak, “kaynaştırma”, “uyumlaştırma”, “bütünleştirme” kavramları kullanılmaktadır. Uygulama ve yöntemler açısından “kaynaştırma”; haklar, ihtiyaçlar açısından “bütünleştirme”; sosyal, duygusal ve kültürel paylaşımlar açısından “uyumlaştırma” sözcükleri daha uygun bir karşılık gibi görünmektedir. Entegrasyon, ülkemizde ihtiyaç duyulan ve hak ettiği ilgiyi bulamamış, bu nedenle de önemi henüz tam olarak anlaşılamamış, çok etkili bir eğitim yaklaşımı ve uygulama modeli olduğu kadar; toplumu, sistemi, yönetimi, okulları, öğretmenleri, aileleri ve çocukları kapsayan, pek çok bilimsel çalışmaya muhtaç, yeni ve farklı bakış açılarının, değerlerin oluşturulmasını zorunlu kılan, önemli bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.
Bazı sorunların çözümü, alışılmış düşünce biçimleri, kullanım yöntemler, oluşmuş değerler ve hali hazırdaki becerilerle mümkün olmayabilir. Yaratıcılık; değişim, farklı bakış açıları ve yeni değerler gerektirir. Ülkemiz için, eğitimde entegrasyon bu tür sorunlardan biridir. Entegrasyon, yalnızca engelli çocukların yararlanabileceği bir eğitim uygulama modeli değildir. Engeli olmayan çocukların, eğitim-öğretim ve gelişim ihtiyaçlarını da karşılar. Entegrasyon uygulamalarına, bilgi, yöntemler ve olanaklar açısından tam olarak hazır olmadığımız doğrudur. Ancak ihtiyacımız, hakkımız ve layık olmadığımızı düşünmek yanlıştır. Entegrasyonda, normal çocukların, engelli bireylerden olumsuz etkilendiğini gösteren bilimsel bir kanıt yoktur.
Entegrasyon, engelleri, farklılıkları, yetersizlikleri olanlarla, normal kabul edilenlerin uyumlu birlikteliğini ifade eder. Farklılıkların birlikteliğindeki uyum, düşünülenden daha fazla eğitimsel yarar ve gelişimsel bir potansiyel taşır. Eğer gelecekte, ilgilerine, zekalarına, yeteneklerine göre birbirlerine benzeyenlerin bir arada yaşayacağı engelliler mahallesi ya da köyü, yetenekliler ilçesi, normal zekalılar, üstün zekalılar, ressamlar ya da müzisyenler şehri gibi bölünme ve ayrıştırma adacıklarından oluşmuş bir toplumda yaşayacaksak, geleneksel eğitim anlayışımızla geleceği karşılamaya devam edelim. Değilse, eğitimde de entegrasyonun kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu gerçeğini bir kere daha gözden geçirelim. Anne-babaların ve eğitimcilerin çocuklara verebileceği en büyük armağan daha iyi bir gelecektir. Yalnızca, bugünkü sorumluluklarının bilinciyle davranabilenler, gelecekte varmak istedikleri yerde olacaklardır.
Çocuklar, sanıldığı kadar acımasız ve dışlayıcı değildirler. Bu, yetişkinlerin üstesinden gelemedikleri durumlarda yaptıkları, kolaycı bir haksız suçlama ve yansıtmadır. Burada üzücü olan, çocukların kendilerini savunamayışları ve onlara bu yakıştırmayı değiştirilemeyecek doğal özellikleriymiş gibi kabulü ve öyle ifade edilmesidir. Entegrasyon için pek çok adımlar, aşamalar, ihtiyaç ve olanaklara göre değişik uygulama ve hazır oluşluk süreçleri vardır. Entegrasyon için engelli çocuğun ve ailesinin, gelişimi normal diğer çocukların, hatta ailelerinin, programı uygulayacakların, sınıf öğretmenlerinin, okul yönetiminin, hizmetlilere kadar tüm çalışanların, varsa servis şoförünün bile hazır oluşluk süreci eğitiminden geçirilmesi zorunludur.
Entegre Eğitimden Hangi Çocuklar Yararlanabilir?
Kendi kimlik bilgilerini bilen, özbakım becerilerini kısmen de olsa kazanmış, bir istek, ihtiyaç ya da sorun durumunda yardım alma, ilişki kurma becerisini, sözel iletişim ya da davranış olarak yapabilen, kendisine ve başkalarına yönelik zarar verici davranışları olmayan, karşıdaki akran, kişi, model ya da eğitimcinin duygu ve davranış mesajını anlayan, kendi davranışlarını, bu ilişkideki durum, ortam ve yönergelere uydurma, anlama ve kontrol çabalarını gösteren her engelli birey, entegre eğitimden yararlanabilir. Bu entegre eğitim tipinin ne ve nasıl olacağı, çocuk, aile, okul ve diğer uzman kişilerce değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
Mustafa ATEŞ
Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı