Toplum bu kaçınma ve sosyal dışlama tutumlarını, farklı davranmayı bilmediği için, farklılıktan çekindiği için, önünde doğru modeller olmadığı için, kendi başlarına hiç gelmeyeceğini sandıkları için, belki de farkında olmadan yapıyor.
Sonuç olarak, toplum da, aile de, birbirini tanımıyor, birbirinden uzak… Aynı yerlerde yaşıyorlar ama, farklılar. Birbirlerini tanımak için sağlıklı bir iletişim modeline ihtiyaçları var. Bizler de bunu sağlamanın en iyi yolunun, gönüllü ilişkileri aracılığıyla olabileceğini düşündük.
Uygulama ve yaşantılarıyla engelli birey ve ailesiyle toplum arasında kaynaştırmayı sağlayabilecek, toplumsal duyarlılığı geliştirebilecek, bu duyarlılığı taşıyan gönüllü arkadaşlara ve özel eğitimini yürüttüğümüz ailelerimize güvenerek, açıkçası da pek çok riski de göze alarak harekete geçtik.
Hangi Alanlarda Okuyan Gönüller ve Neden?
Aileler ve çocuklarla kurulacak ilişkilerde, hata yapma olasılığı en az olabilecek, “Psikoloji, çocuk gelişimi eğitimi bölümü, özel eğitim, PDR ve SHU” v.b. alanlarda okuyan, bu alanı bilerek- isteyerek seçmiş ve gelecekte de, bu alanda çalışma ihtimali ve isteği olan genç, üniversiteli arkadaşlarla görüşmeler yapıp, uzun soluklu olmasını dilediğimiz ve gönüllülerin coşkusu ve enerjisiyle hayat bulan bu çalışma modelini başlattık.
H.Ü.’ den bir hocamızın dediği gibi, “Türkiye’de belki de ilk defa, multi disipliner bir anlayışla, sivil toplum örgütlerinin, üniversite öğrencilerinin ve rehabilitasyon merkezleri ile diğer kurumların işbirliği ile örgütlendiği, bir çok organik bağlarla bağlandığı bir gönüllülük hareketinin ilk adımlarını attık.
İstedik ki, böyle bir çalışma ile, gönüllü arkadaşlar, özel eğitimini yürüttüğümüz öğrencilerimizin evlerine giderek, doğrudan ev ortamında, sıcak bir ilişki kurarak, farklı gelişen çocukları ve ailelerini tanısın. Engelliliği, bu durumla yaşamanın ne demek olduğunu anlasın… Doğrudan yaşantılarını paylaşarak, zor zamanlarında ailelere de zaman yaratsın ve destek olabilmenin hazzını yaşasın…
Aile ve çocuk ise, kendilerini olduğu gibi kabul eden, eleştirmeyen, değiştirmeye çalışmayan bir kişiyle, güzel paylaşımlar yaşasın ve hoşça, eğlenceli, vakitler geçirsin…
*Süreç Nasıl İşliyor?
Başlangıçta grup eğitimi liderliği oluşturup, onlara (tüm gönüllü adaylarına) bir eğitim verdik. Süreç hakkında, neleri, nasıl yaşayabileceklerini, nelere dikkat etmeleri gerektiği hakkında onları bilgilendirdik.
Başlangıçta 2’ şer kişili gruplar oluşturduk.(Kendilerini hazır hissettiklerinde ayrı ayrı gitmek üzere…), haftada en az 2 saat olmak koşuluyla, düzenli olarak, eşleştirildikleri, herhangi bir engel grubundaki çocuğumuzla ve ailesiyle kurumda tanıştırıldılar. İlk etkileşim sürecinden sonra, ortak( aile ve gönüllü) olarak belirledikleri zamanlarda ev ziyaretleri başlatıldı.
Çalışma ilk “3 ay” ve 2.”3 ay” olarak iki süreç için planlandı. Gönüllülere de, ailelerimize de, yani her iki tarafa da sorumluluklar verdik. Yaşantı süreçlerini, deneyim ve kazanımlarını bizlerle (koordinasyon ekibi ile) yazılı olarak paylaşmalarını istedik. (Az sonra sizlerle de paylaşacağımız gibi…)
*Bu Çalışmanın Ana Amacı Nedir?
Bu tip gönüllü çalışması ile, farklı gelişen çocuğun ve ailenin “sosyal dışlanmışlık” duygusundan arınması, hem moral ve motivasyonunun artmasına ve toplumla daha sağlıklı bütünleşmesine, psiko-sosyal açıdan önemli değişikliklere neden olunması; hem de gelecekte bu alanda çalışacak olan üniversite öğrencilerini bilgi, beceri ve mesleki değerler açısından zenginleştirmek hedeflenmiştir.
Öğrencilere çalışma alanı vakalarını, engel gruplarını, aileleri, onların yaşadıklarını, çocuğun ve ailenin evinde tanıma ve anlamaya dönük, zengin içerikli yaşantılar kazandırmak, aileye sosyal ilgi, moral destek ve ev ziyaretleri yoluyla zaman yaratmak en önemli hedeflerdir.
*Bu süreç topluma nasıl yayılıyor?
1 gönüllü kişi: yaklaşık 8-10 kişilik aile ve akraba çevresiyle, 10-15 kişilik de arkadaş çevresiyle, böyle bir projede yer aldığını, çalıştığı farklı gelişen çocuğu, özelliklerini, ailenin yaşadığı sorunları paylaşıyor. Dolayısıyla 20- 25 kişi ile paylaşmış oluyor.
2. Gönüllününde aynı şekilde paylaştığını düşünürsek:
1 aile için eşleştirilen 2 gönüllü, yaklaşık 50 kişi ile bu bilgiyi paylaşıyor.
1 engelli çocuk ailesi de, en az 15 kişi ile paylaşıyor.
Koordinasyonda da 10 kişi var. Her biri 1’er kişiyle paylaşsa 10 kişi.
Özetlersek:
1 aile ile yürütülen çalışmadaki bilgilendirme gücü
25+25+15+10 = 75 kişi
1. süreçte 22 aile ile çalışma yürütüldü.
22×75 = 1650 kişi,
(1.elden çocuk-aile-engellilik hak. bilgilendirilen bir değere ulaşıldı…)
Planımızda toplam 120 gönüllüye ulaşmak var. Bu sayıya ulaştığımızda 60 aileden, yaklaşık 4500 kişiyi bizzat bilgilendirmiş ve kısmen de olsa toplumsal farkındalığı arttırmış olabileceğiz ki, bu da azımsanmayacak bir “güç” tür.
Hedefimiz Ne?
Bu çalışma modelin, yaygınlaştırabilmek.
Karşılaşılan En Belirgin Sorun Ne?
Oysa biz daha, gönüllülerin ekonomik sorunlarını çözebilmiş değiliz. Projenin 1. aşamasında öğrenci arkadaşlara yük olmamak için, yol ücretlerini ödeyebilen ailelerle bu çalışmayı başlattık. Oysa bu sorunu aşabildiğimizde, bu bilgilendirme süreci ile bu sayı 10.000‘lere ulaşabilir. Bu da nereden bakarsak küçük bir ilçe nüfusudur.